DÖVİZ KURLARI
Döviz Alış Satış
Dolar
Euro
TAZiYELER  + Ekle 
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Abuzer Akbıyık
abuzerakbiyik@hotmail.com
Mustafa Dişli'nin ismi bir okula verilmelidir
20 Nisan 2014 Pazar Saat 17:59

            Şanlıurfa Sevdalısı  Mustafa Dişli'nin  ismi bir okula verilmelidir.

            Şanlıurfa’nın ekonomik kalkınması için özveri ile yıllarca mücadele etmiş, kültür, sanat, edebiyat, folklor, spor alanında sayısız hizmetleri olmuş, Sanatçı, Şair ve Yazar, Şanlıurfa Sevdalısı Mustafa Dişli’nin ismi bir okula verilerek, memleket sevgisine örnek insanın ismi yaşatılmalıdır.

            Mustafa Dişli’nin hayatta olduğu yıllarda onu hemen hemen her Urfalı mutlaka onu görmüş, onun şiirlerini dinlemiştir. Bu nedenle 1985 yılında vefat eden Mustafa Dişli’yi bizim gibi yaşı 50 ve üstündeki Urfalılar çok iyi tanır. Urfa için yaptıklarını dilden dile anlatır. Bu yazımda, yaşı genç olanlar, memuriyeti nedeniyle Urfa’da bulunanlar veya son 20-30 seneden beri Urfa’ya yerleşmiş olanlara Mustafa Dişli’yi tanıtmak ve isminin niçin bir okula verilmesi gerektiğinin izah etmek istedim.  Mustafa Dişli ile ilgili ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler,  2009 yılında Sembol Yayınları arasında çıkan “Urfa Sevdalısı Mustafa Dişli” isimli kitabımda bulabilirler.

            “Şanlıurfa Sevdalısı  Mustafa Dişli  ismi bir okula verilmelidir.” Teklifimi,  Şanlıurfa Valisi Sayın İzzettin Küçük, İl Millî Eğitim Komisyonu, Milli Eğitim Müdürü, Belediye başkanları, oda başkanları, sivil toplum örgütleri, basın mensuplarının ve Urfa halkının dikkatine sunuyorum.

 

             MUSTAFA DİŞLİ KİMDİR?

             Mustafa Dişli 19 Nisan 1926 tarihinde Şanlıurfa’nın Kalaboynu Mahallesi’nde doğdu. ilk tahsilini Urfa'da Turan ilkokulunda, ortaokulu da yine Urfa'da bitirdi.  Urfa da henüz lise olmadığından bir süre Adana Öğretmen Lisesi’nde okudu, bilahire Urfa’ya gelerek liseye devam etti çeşitli nedenlerle okulu bitiremedi.Askerlik görevini yapmak üzere Karaköseye gitti. Askerligini bitirdikten çeşitli meslekleri yaptı. Mücadeleli bir hayatı geçti. Bilhassa ömrünün son döneminde maddi yönden çok sıkıntılar çekti. 01.11.1985 tarihinde vefat etti. İyi bir aile babasıydı, çoçuklarının üzerine titrerdi. Nahide, Nermin ve Nevin isimli üç kızı Yusuf Sabri adında bir oğlu vardır. Esas mesleği terzilikti. Ayrıca Urfa’da ilk olarak temizleyici dükkanı açtı. Uzun yıllar Terziler Derneği başkanlığı yaptı. İki dönem Belediye Meclis üyeliği yaptı.

 

              Niçin? Mustafa Dişli’nin ismi bir okula niçin verilmelidir.

               Millî Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarını açma-kapatma ve kurumlara ad verme esaslarını belirlendiği yönetmelik çerçevesinde Tarihimizde ün yapmış kişilerin adları, kültür, eğitim, sanat, spor ve benzeri alanlarda önemli başarılar kazanmış kişilerin adları okullara verilebilmektedir. Mustafa Dişi’de bu meziyetlerin hemen hepsi vardır.  

             Mustafa Dişli; Şanlıurfa’nın en ünlü simalarından biridir.

            Mustafa Dişli; Şanlıurfa’yı çok seven ve onun kalkınması ve refahı için yıllarca mücadele ve fedarkarlık eden biridir.

            Mustafa Dişli; çok yönlü bir insandır. Kültür, sanat ve siyaset adamıdır, hatip, şair, yazar, ressam, karikatörist, kaynak kişi, aktör, organizatör, terzi, modacı, sporcu, hakem ve yöneticilik onun kimliklerinden birkaçıdır.

            Şanlıurfalı olup da Mustafa Dişli’yi tanımayan yoktur. Fırat suyunun Haran Ovası’na gelmesi, Şanlıurfa’ya fabrika yapılması, su şebekesi, hidroelektrik santrali kurulması, yol, okul, radyoevi, demiryolu, havaalanı yapılması, Üniversite kurulması gibi Şanlıurfa’nın kalkınması için yaptığı mücadele dillere destandır.

            Urfa’ya “kahramanlık” unvanın verilmesi. Spor, yüzme takımı ve halk oyunları ekiplerinin başarı olması için yaptığı çabalar, konuşma kürsülerinde memleketin sorunlarını kendi uslubuyla dile getirmesi, siyasetçilerden hesap sorması, 11 Nisan Kurtuluş Bayramı’nda yaptığı duygulu konuşmalar, okuduğunda dinleyenleri ağlattığı  "Aney" şiiri, Yeşil sarı renklerini verdiği Urfaspor’a olan tutkusu, yazdığı ve oynadığı tiyatro eserleri, rol aldığı filimler, çevresinde gördüğü çarpıklıları anlattığı fıkraları, hazır cevaplığı, siyaset meydanlarında yaptığı heyecanlı konuşmaları halkın üzerinde iz bırakmıştır.

            Şanlıurfalı ses sanatçılarının şöhrete kavuşması, Mustafa Dişli’nin vizyonu, misyonu, hayalleri, uğraşısı ve çabaları idi. İbrahim Tatlıses ve Mahmut Tuncer başta olmak üzere birçok sanatçının elinden tuttu, şöhrete giden yolda onlara destek oldu. Bu nedenle Mustafa Dişli çok sevilmiş, halkın gönlünde taht kurmuştur.

            Mustafa Dişli’nin Şanlıurfa’nın kalkınması ve refahı için yaptığı mücadeleler, fedakarlıklar, yazdıkları, konuştukları bir efsane gibi yıllardan beri halk halkın arasında dilden dile anlatılmaktadır.

            Hayatı boyunca Şanlıurfa için çalıştı, çabaladı, fedakarlık etti. Gösteriler, yürüyüşler düzenledi, heyetler oluşturdu, Ankara’ya TBMM’ne gitti,  Şanlıurfa’nın sorunlarını kendi üslubuyla dile getirdi, çözümünü ısrarla istedi. Nerde ortamını bulsa konuştu, Konuşmaları zaman zaman başta milletvekili ve belediye başkanı olmak üzere bir kısım insanı rahatsız etti, bu nedenle kendisine  “Soğuk Mıço” lakabını taktılar. O aldırmadı, mücadelesine, konuşmalarına devam etti. Siyasetçilerin korkulu rüyası oldu.

            Dolu dolu geçen 60 yıllık bir hayatı satırlara sığdırmak ebetteki zordur fakat özet olarak Mustafa Dişli için şunları söyleyebiliriz;

            Mustafa Dişli, hayatı boyunca varını, yoğunu, çocuğunu, evinin aşlığını, cebinin harçlığını, sıhhatini, sağlığını, her şeyini “Aney” dediği “Urfası” için veren, bir “Şanlıurfa sevdalısı”ydı.     

            Mustafa Dişli, Urfa’nın “su” sorununu iletmek üzere Ankara’ya gitmek için, gözünü kırpmadan tek geçim kaynağı dikiş makinesini satan bir “Şanlıurfa delisi”ydi.”

            Ferhat’ın, Şirin’e kavuşması gibi, dağların delinip, Fırat’ın Haran’a kavuşması için ağıtlar yakan, ovanın sarıdan, yeşile dönüşünü hayal eden, hayalini konuşmalarında, şiirlerinde dile getiren bir “Şanlıurfa aşığı” idi.

            Beni “Urfa’nın en yüksek tepesi olan Çiftkubbe’ye gömün ki öldükten sonrada Urfa mı göreyim.” Diyecek kadar  “Şanlıurfa tutkun”uydu. Vefat edince Çiftkubbeye gömüldü. Şimdi ebedi istirhatgahı Çiftkubbe’den gece-gündüz Urfa’sını görüyor.

            İşte bu nedenlerle Mustafa Dişli’nin ismi bir okula verilmelidir.

 

            Mustafa Dişli’nin Özellikleri ve Şanlıurfa için yapıkları

Mustafa Dişli, Urfa kültürü ile yoğrulmuştu. Kendi değerlerimiz olan çiğköfte, sadeyağ, fıstık ve türkülerimize sahip çıkardı. Bunların  başka memleketlere mal edilmesine tahammül edemezdi. Şanlıurfa’da yetişen fıstık komşu memlekete mal edilince  “Eyvah fıstığımı çaldılar” diye şiir yazacak,  İstanbul’da fıstık satan tablacıya para vererek “Urfa  fıstığı” diye bağırttıracak kadar “Urfa milliyetçisi” idi.

            Şanlıurfa futbol takımı yenilmesin diye yan ağlara takılan topu, gol verecek  kadar “Urfa fanatiği” idi.   Bu maç sonucunda “Hakemlik belgesi” iptal edilmişti. Ne gam.  Urfa kazanmıştı ya, gerisi umurunda bile değildi Mustafa Dişli’nin…

            İyi bir hatipti, 11 Nisan Şanlıurfa’nın kurtuluş törenlerinde ve siyasi toplantılarda yaptığı konuşmalarla halkı coştururdu. Şanlıurfa’ya başbakan, bakan veya bir üst düzey yetkilisi geldiğinde, düzgün türkçe ve veciz ifadelerle, memleketin sorunlarını dile getirirdi.

            Duygulu bir şairdi; “Şiirleri buram buram Urfa kokar“dı Şanlıurfa’ya sevgisini, aşkını, sitemini şiirlerine dökmüştü. Feodal düzene başkaldırmış, ağa’lığa cesurca karşı koymuştu. Ankara’ya gidip de iş yapmayan milletvekillerini korkusuzca eleştirmişti. 

             Kalemi güçlü bir yazardı; Gazete ve dergilerde memleket üzerine makaleler, senaryo, oyun, öykü, hikaye ve şiir yazardı.    

             Siyasetçi idi, Cumhuriyet Halk Partiliydi. CHP genel başkanı İsmet İnünü’yü çok severdi onun manevi oğlu olmuştu. Bu partiden Belediye Meclis Üyeliği yaptı. Sol partilere kızgınlığından kısa süre farklı partilerde de bulundu. Siyasi hayatında birçok kişiye basamak oldu, fakat kendisi hep basamak olarak kaldı.

            Folklorumuzun kaynak kişisi idi; Şanlıurfa’nın hoyrat ve manilerini, türkülerini, türkü hikayelerini, halk oyunlarını, efsanelerini bilirdi. Konser, radyo programı gibi birçok ortamda bunları aktarırdı. Halk oyunlarımızı çok güzel oynardı, folkloru hem yaşar, hem yaşatırdı.  

Hazırcevaptı, nüktedandı, çevresinde gördüğü çarpıklıkların mizahi yönünü yakalar ve fıkra veya şiir şeklinde ifade ederdi.

Ses tonu çok güzel bir spikerdi;  sesini iyi kollanırdı. Türkçesi düzgündü. Şanlıurfa ağzını çok iyi bilirdi. Biz Elmaya “Elma” da “Alma” da demesini biliriz derdi. Şiirleri okurken adeta şiir’i yaşardı. Bu nedenle yumuşak ses tonuyla okuduğu şiirlerle insanları çok etkilerdi. “Dumanlı Dağlar” şiir kitabında yer alan “Aney” şiirini okuduğunda, dinleyenleri ağlatırdı.

Şovmendi: Taklit yeteneği çok yüksekti. mikrofonu eline aldığında anlattığı anekdot, fıkralarla, yaptığı esprilerle insanları katıla katıla güldürürdü. Kekemeleri taklit ettiği ‘Yedi kekemeler‘ hikâyesi ünlüydü. Biraz sonra ciddileşir, duygulu şiirler okuyarak oradakileri hüngür hüngür ağlatırdı. Ses sanatçısı şovmen Urfalı Babi ile sahnede atışmaları sonra da barışmaları dinleyenlere unutulmaz dakikalar yaşatırdı. Urfaspor maçlarında seyircileri coştururdu. Türbinlerde kendisini sevmeyen yoktu.

            Modacı ve tasarımcıydı, Kadın elbiseleri tasarlar ve dikerdi. Sinema filmlerine, tiyatro oyunlarına ve halkoyunları ekiplerine kostüm hazırlardı.

Gönüllü bir menajerdi. Bugün meşhur olmuş birçok Urfalı ses sanatçısının elinden tutmuştu. Meşhur olmaları için sahneye ve televizyona çıkmalarını sağlamıştı.

Organizatördü. Şanlıurfa kurtuluşu münasebetiyle birçok konser programını, halk evinde tiyatro oyununu düzenlemiş, düzenlenen gecede sunuculuk yapmıştı.

            Yakışıklı bir aktör’dü, uyumlu ve güzel giyinirdi, giydiğini kendine yakıştırırdı. “Mezarımı Taştan Oyun”, “Erkek Ali”, “Hudutların Kanunu”, “Günah” gibi birçok sinema filmi ve ve birçok tiyatro oyununda rol aldı.

Bilgiliydi; Tarihi, coğrafyayı ve edebiyatı bilirdi. Şanlıurfa kurtuluş tarihini ve kurtuluş tarihindeki önemli şahsiyetler, gaziler ve şehitlerin isimlerini bilirdi. Şanlıurfa ve çevresindeki coğrafi yerleri tek tek bilirdi.

Kültürlüydü, zengin bir ailenin çocuğu olarak büyümüştü. Cemiyette sayılı bir yeri vardı, oturmasını kalkmasını, edep ve erkânı, gelenek ve görenekleri bilirdi.

Sosyaldi;. İki dönem de Belediye Meclis üyeliği, Terziler Dernek Başkanlığını, Halkevinde, Urfaspor ve Yüzme takımında yöneticilik gibi birçok sosyal faaliyetin içinde yer aldı.

Cesurdu; Asfalt Cadde’de freni patlayan bir tanker gürültüyle berber dükkanına  girdiğinde, çevrede oluşan kalabalık tanker patlayacak korkusuyla sağa sola kaçışırken, Mustafa Dişli cesaretle dükkana dalıp içerideki çocuğu ölümden kurtarmıştır.

Merhametli ve iyilikseverdi; İnsanlara karşı sevgi doluydu. Hayvanlara karşı da aşırı sevgisi vardı. Elindeki yediği ekmeği bir hayvan görünce ona yedirirdi. İyilikseverdi. Sınırlı bütçesi olmasına rağmen işyerine aldığı kumaşlardan fakirlere elbiselik verirdi.

Hoşsohbet ve mütevazı idi, çocukla çocuk, büyükle büyük olurdu. Taklitler yaparak çocukları eğlendiren, kendi çocukları üzerine titreyen iyi bir aile babasıydı.

Fedakardı; Şanlıurfa için varını yoğunu verirdi. Mesaisini ayırır, kısıtlı bütçesinden harcamalar yapardı. Yöneticiliğini yaptığı takım galip gelince, parası olmadığı için ceketini mezatta  satarak  onlara gazoz alacak kadar fedakardı.

Paraya değer vermezdi, Maddi durumu zayıftı, buna rağmen bonkerdi. Gönlü gözü toktu. Eline fırsat geçmesine rağmen Şanlıurfa’ya hizmet aşkı nedeniyle birçok maddi imkanı elinin tersi ile itti.  

Evini geçindirmek için elbise temizlemeciliği ve kadın terziliği yaptı. Başı dik, alnı ak olarak, bir gün aç, bir gün tok, kıt kanaat geçimini sürdürdü. Gazetecilik, sporculuk, futbol hakemliği, ressamlık, karikatüristlik hobi olarak yaptığı işlerdi.   

Netice itibariyle; Mustafa Dişli, Şanlıurfa’nın ekonomik kalkınması için özveri ile yıllarca mücadele etmiş, kültür, sanat, edebiyat, folklor, spor alanında sayısız hizmetleri olmuş ünlü bir şahsiyettir.   Bu nedenle istedim ki Şanlıurfa Sevdalısı Mustafa Dişli’nin ismi bir okula verilerek, ismi yaşatılsın, böylece  bizden sonraki nesiller de yüreği Şanlıurfa sevgisi ve hizmet aşkıyla dolu Mustafa Dişli’yi tanısınlar. Memleket sevgisinin ne demek olduğunu Mustafa Dişli’den öğrensinler, Urfa’nın refahı ve kalkınması için hayatı boyunca mücadele eden abide şahsiyet Mustafa Dişli’yi örnek alsınlar ve hiç unutmasınlar.  Teklif bizden, takdir yetkililerin ve Urfa halkının…    

Bu yazı toplam 5035 defa okundu.
Bu Yazıya Henüz Yorum Eklenmemiş.
Şu An Sitede
Kişi Online
DÜNÜN MANŞETLERi
SEFERLER  + Ekle 
ETKiNLiK  + Ekle 
ARŞİVDE ARA
ÇOK OKUNANLAR
ÜYELİK
Genel İçerikler