DÖVİZ KURLARI
Döviz Alış Satış
Dolar
Euro
TAZiYELER  + Ekle 
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ana sayfaya Dön // Röportaj
Röportaj-Şanlıurfa'da Yatırım ve Teşvikler
14 Mart 2013 Perşembe Saat 13:55
Şanlıurfa’da Yatırım ve Teşvikler üzerine Tahir Coşandal’ın Abuzer Akbıyık ile Röportajı

ŞANLIURFA’DA YATIRIM VE TEŞVİKLER ÜZERİNE

TAHİR COŞANDAL’IN ABUZER AKBIYIK İLE RAPORTAJI

 

Özet

“Şanlıurfa’da yapılacak 500 bin TL üzerindeki bir yatırıma, Gümrük muafiyeti, KDV istisnası vardır. İşçinin sigortası ve vergisi 10-12 yıl devlet tarafından karşılanmaktadır. Yatırımla ilgili faizin 7 puanını devlet vermektedir. Yine kazancından ödenecek vergide %50 katkı ve %90 indirim söz konusudur. Ayrıca Avrupa Birliği fonları, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve tarım ve Kırsal Kalkınma Kurumu, KOSGEB gibi kurumların %50-75 arası hibe destekleri vardır. Şanlıurfa’nın teşvik hibe ve destekler yönünden çok avantajlı bir ildir. Bu teşvikler, GAP’ın başkenti Şanlıurfa’da sanayi tesislerinin kurulması, turizm tesisleri ve Karaalide termal sağlık tesislerinin yapılmasını hızlandıracaktır. Bu açıdan teşvik hibe ve destekler Şanlıurfa’nın ekonomik yönden kalkınması, bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltılması ve işsizliğin azaltılması açından çok daha önemli olmaktadır.”

 

Yatırımların artması ve Şanlıurfa’nın kalkınması için bu konuda duyarlılığı artırmak, teşvik, hibe ve destekler konusunda halkı bilgilendirmek, yatırımcıların bu desteklerden istifade etmelerine katkı sağlamak amacıyla konunun uzmanı Abuzer Akbıyık ile yapmış olduğum röportajı yayınlıyorum.

 

Coşandal: Yaptığınız kültürel çalışmalar ve yatırım danışmanlığı ile birçok kişi sizi tanıyor fakat tanımayanlar için kendinizi tanıtır mısınız?

 

Akbıyık : Ben 1958 yılında Şanlıurfa’da doğdum. İlk orta ve lise tahsilimi Şanlıurfa’da yaptıktan sonra 1978 yılında Afyon Maliye Muhasebe Yüksek okulundan mezun oldum. 25 yıl kadar Şanlıurfa’da Muhasebecilik, Mali Müşavirlik ve Yatırım Danışmanlığı yaptım. 2006’dan beri Ankara’dayım. Yatırım danışmanlık faaliyetimi hem Ankara’da,  hem de zaman zaman gelerek Urfa’daki büromda sürdürmekteyim. Sema hanımla evliyim. Fatih, Seda Ayşe ve Ahmet adlarında dört çocuğumuz var.

 

Coşandal: Yatırım danışmanlığı dediniz, bu faaliyetlerinizi biraz açar mısınız. Yatırımcılara ne gibi hizmetler veriyorsunuz.

 

Akbıyık : Biz, sanayi, turizm sağlık, eğitim, enerji gibi yatırım konularında fikir aşamasından, karar verme, yatırım ve faaliyet dönemi, genişleme ve modernizasyon dönemleri dahil hemen her aşamasında danışmanlık ve belgelendirme hizmetleri vermekteyiz. Öncelikle para sahibi olan kişi, ya ne konuda, nerde yatırım yapayım diye bize sorar, biz de o yöreyi ve yöredeki alternatif yatırım alanlarını sunarız. Veya yatımcı, şu konuda yatırım yapmayı düşünüyorum der. Biz o iş konusunun fizibilitesini hazırlarız. Yani yatırım konusu ile ilgili pazar ve hammadde durumu, finansman kaynakları, kârlılık durumunu, teknolojisini, rakip firmaları, Devletin sağladığı teşvikler vb. konuları araştırır bunu rapor halinde, yani fizibilite raporu olarak iş sahibine sunarız. Bu rapor olumlu ise yatırımcı kendi durumunu da değerlendirip kararını verir ve yatırıma başlar. Biz de ona Şirket kuruluşu, Teşvik belgesi, Marka tescili, TSE ve İSO belgesi gibi belgelendirme çalışmalarını yaparız. İmalata başladığı dönemde de imalat izinleri ile ilgili işlemleri, teşvik uygulamalarını yaparız. Bir müddet sonra tesisi genişletme, modernizasyon konularında hizmet sunarız. Özet olarak faaliyet konularımız bu şekildedir.

 

Coşandal: Teşvik,hibe ve destekler sizce  halkımız tarafından yeteri kadar  biliniyor mu?

Akbıyık : Bir iki konu hariç, bilindiğini söyleyemem. Bir çok konuda teşvik ve destekler var fakat vatandaşlarımızın çoğu bilmiyor, dolaysıyla istifade edemiyor.  Örneğin, sağlık kuruluşlarına ve sağlık turizmi şirketlerine önemli destekler var. Bu kuruluşlar tarafından belirlenen ülkelerden Türkiye’deki sağlık kuruluşlarına getirilen hastaların uçuş giderleri %50 oranında, ve toplam tedavi masraflarıın hasta başına 1.000 Dolara kadar devlet karşılamaktadır. Yine Sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketlerin giderlerinin bir kısmını devlet karşılamaktadır. Örneğin hazırlatacakları raporlara ilişkin giderlere yıllık 100.000 Dolara kadar, Yurt dışı tanıtım desteği yıllık 300.000 Dolara kadar, Yurt dışı birim desteği her bir birim başına yıllık 200.000 Dolara kadar, Belgelendirme desteği, 50.000 Dolara kadar, Danışmanlık desteği olarak yıllık 200.000 Dolara kadarı devlet desteği vardır.  Şanlıurfa Irak, Suriye ve Ortadoğu ülkelerine yakındır. Gerek Şanlıurfa’daki kurulu ve kurulacak Sağlık kuruluşları, yine Karaalide kurulacak termal sağlık tesisleri bunlardan pekala istifade edebilir. Bunlar az bilinen konulardan sadece birisi. Bunun gibi az bilinen onlarca konu var.   

 

Coşandal: Urfa’daki yatırımcılar yatırım kararı verirken sizce yeteri kadar araştırma çalışması yapıyor mu, fizibilite hazırlıyor mu?

 

Akbıyık : 30 yıllık tecrübelerine dayanarak maalesef buna “evet” diyemeyeceğim. Urfalının ancak çok az bir kısmı ciddi bir araştırama yapıp yatırıma yönelmektedirler. Ama Urfa dışından gelen firmalar, yatırım maliyeti, finansman ve kârlılık gibi araştırmalar dışında, bölgenin ulaşım ve altyapısı, nüfus yapısı ve halkın eğilimleri, yetişmiş insan gücü ve daha birçok konuda ayrıntılı araştırmalar yapmaktadır. Zaten doğru olanı da budur. Bir yatırımcı yatırımını yapmadan önce konun tüm yönlerini, muhtemel risklerinin, darboğazlarını bilmelidir. Yani yatırımcı gireceği suyun derinliğini, genişliğini, akıntısını, tadını bilmesi gerekir. Yatırımcı bilmediği suya balıklama atlarsa, başını kayaya çarpabilir, yaralanabilir, hatta boğulabilir.

 

Coşandal: Yani, yatırımcılar risk almamalı mı sizce? 

 

Akbıyık : Hayır, onu demek istemiyorum. Her yatırımda az-çok risk vardır. Beni ifade etmek istediğim. Yatırımcı, yatırımla ilgili varsayımları, olumlu ve olumsuz yanlarını/riskleri önceden görmeli, bunları bilerek eğer “tamam” diyorsa yatırıma girmelidir. Başka bir ifade ile, risk almak başka şey, kör körüne gitmek başka şeydir. Ben önünüzü görmeden gitmeyin diyorum. Büyük yatırımcılar, yatırıma karar veremeden önce yatırımı birçok konuda teste tabi tutmaktadırlar.  Savaş halinde, enflasyonun yükselmesi, düşmesi, dövizde veya faizlerde ani artış veya azalış olması vb gibi senaryolar karşısında işletmenin sürdürülüp sürdürülemeyeceğini test etmektedirler. Bu bir aracın veya bir aletin piyasaya çıkmadan çeşitli risklere karşı test edilmesi gibi.

 

Coşandal: Şanlıurfa Ticaret Odasında “Yatırımlarda teşvik hibe ve destekler” konusunda bir konferans verdiniz. Gördüğümüz kadarıyla katılımda çok yüksek oldu. Sizce Şanlıurfa’da verilen teşvikler yeterli mi?

 

Akbıyık : Teşvik uygulamaları yönünden Türkiye 6 bölgeye ayrılmış. Şanlıurfa’da 6. Bölgede yer almaktadır ve teşviklerden en yüksek düzeyde istifade etmektedir. Şanlıurfa’da yapılacak 500 bin TL üzerindeki bir yatırıma, Gümrük muafiyeti, KDV muafiyeti vardır. İşçinin sigortası ve vergisi 10-12 yıl devlet tarafından karşılanmaktadır. Yatırımla ilgili faizin 7 puanını devlet vermektedir. Yine kazancından ödenecek vergide %50 katkı ve %90 indirim söz konusudur. Ayrıca kalkınma Ajansı ve Kırsal Kalkınma Kurumu, KOSGEB gibi kurumların %50-75 arası hibe destekleri vardır. Bütün bunları dikkate aldığımızda Şanlıurfa’nın teşvikler yönünden çok avantajlı bir ildir.

          

Coşandal: Teşviklerle ilgili daha başka neler olabilir. Tespit ettiğiniz aksaklıklar var mıdır?

 

Akbıyık : Evet vardır. Birkaç hususu belirtmek isterim. Öncelikle 19.06.2012 de yayınlanan teşvik kararnamesinde teşvik belgesi alan bir yatırımcının başka kurumdan destek alması yasaklanmıştır. Yani, yatırımcıya, ya hibe için Kalkınma Ajansına başvur veya teşvik belgesi al  vergi, sigorta ve faiz indiriminden istifade et denilmektedir. Bu uygulamanın yanlış olduğu ve düzeltilmesi gerektiği kanaatindeyim.  Bu yatımcıya meyvelerden elmayı veya armudu tercih et demektir. Halbuki hibe alan kişi sigorta, vergi ve faiz indiriminden de istifade etmelidir. Yıllar önceki kararnamelerde hem hibe hem diğer destekler de vardı. Bir başka konuda da, alınan hibelerin gelir kabul edilip vergilendirilmesidir. Vergi idaresi bu konuda görüş (mukteza) vermiştir. Bu nedenle Hibe alanlar vergi incelemesinde sıkıntı yaşayabilirler. Deftere kaydederken, nakit hibelerin, alınan makine değerinden düşülmesi gerekir. Maliye Bakanlığı’nın bu yönde tebliğ yayınlanması yerinde olur. Ayrıca mevcut işletmeler, 5084 sayılı Yatırımlar ve İstihdamı işletmeler teşvik kanunu çerçevesinde 2004 yılından beri işçilerin sigorta işveren hissesi indirimi ve elektrik ücreti indiriminden istifade etmekte idi.  İndirim süresi 31.12.2012 de bitiyor. Bu durum mevcut işletmelerin yükünü arttıracak, zor durumda bırakacaktır bu nedenle sürenin uzatılması yerinde olur.

 

Coşandal: Şanlıurfa’da önereceğiniz yatırım alanları nelerdir.

 

Akbıyık : Öncelikle Urfa’da yetişen ürünler dikkate alınarak tarıma dayalı sanayi kollarında yatırım yapılabilir. Tarım aletleri ve sulama ürünleri, seracılık cazip konulardır. Otel, Hastane, Okul, Yurt yatırımları düşünülebilir. Turizmle ilgili Karalide termal tesisleri olabilir. Geleceğin en önemli yatırım konusu enerjidir. Jeotermal enerji, Biyoenerji, Güneş enerjileri konularında yatırımları olabilir. Ortadoğu ve Irak pazarı dikkate alınarak inşaat malzemesi imalatları yapılabilir. Teşvikler nedeni ile tekstil ve konfeksiyon gibi emek yoğun sektörlerde yatımlar olabilir. Bunlar fikir projeleridir. Daha öncede söylediğim gibi herhangi bir konuda yatırma karar verilmeden mutlaka fizibilite raporu hazırlanmalıdır. Eğer bulunan veriler olumlu ise yatırım yapılmalıdır. “Birlikten kuvvet doğar” atasözünde olduğu gibi Urfalıları maddi güçlerini bir araya getirmeli ve büyük ölçekli yatırımlar yapmalıdır.

 

Coşandal: Sizin yatırım danışmanlığı yanında Kültürel çalışmalarınızın, yayınlanmış kitaplarınızın  olduğunu da biliyoruz. Biraz bu konudan da bahseder misiniz ?

 

Akbıyık : Tarihi, kültürü, edebiyatı ile Urfa’yı çok seviyorum.  Doğduğum yer olarak seviyordum fakat geçmişini okudukça, tarihi yerlerini gezdikçe, güzelliklerini gördükçe, türkülerini, hoyratlarını, gazellerini dinledikçe, Urfa’yı daha çok sevdim. Öğrencilik dönemlerimizde Urfa’ya dönerken içimizi bir sevinç kaplardı. Otobüsle Akabe boğazından inerken Urfa’yı görür, sanki sevgilisini görmüş biri gibi kalbimiz güm güm atardı. Bu sevgi yıllar içinde büyüdü bütün benliğimizi kapladı. Bu memleket sevgisi nedeni ile 30-35 senedir Urfa kültürünü, folklorunu, edebiyatını araştırıyor, derliyor, onun güzelliklerini yazıyor, konuşuyorum. Şimdi bir ayağım Ankara’da bir ayağım Urfa’da. Ankara’da biraz sıkılınca, kendimi Urfa’ya atıyor. Sıra gecesinde dostlarımla sohbet ediyor, gümrük hanında demli bir çay içerek kendime geliyorum. Bu güne kadar 18 kitap yayınlamışım. Onlarca makale, yüzlerce köşe yazısı yazmışım. Derlediğim eserle TRT repertuarına alınmış, Televizyon ve radyolarda, konferans, sempozyumlarda birçok kez konuşmalar yapmışım. Çalışmalarımdan dolayı muhtelif ödüller, Türkiye birinciliği ve fahri doktora vermişler. Fakat geriye dönüp baktığımda, Urfa’nın 13 bin yıllık tarih ve eşsiz kültür değerleri içinde benim gittiğim yol, hala bir arpa boyu değil.

 

Coşandal: Bize zaman ayırdığınız teşekkür ederiz.

 

Akbıyık : Bana bu fırsatı verdiğiniz için ben size teşekkür ederim.

 

13.12.2012



Bu yazı toplam 20249 defa okundu.
Bu Yazıya Henüz Yorum Eklenmemiş.
Şu An Sitede
Kişi Online
DÜNÜN MANŞETLERi
SEFERLER  + Ekle 
ETKiNLiK  + Ekle 
ARŞİVDE ARA
ÇOK OKUNANLAR
ÜYELİK
Genel İçerikler