SU MİMARİSİ
Yrd. Doç .Cihat Kürkçüoğlu*
A. HAMAMLAR
Şanlıurfa merkezinde, Osmanlı döneminden kalma ve halen işler durumda Veli Bey, Sultan, Vezir, Cincıklı, Eski Arasa, Serçe ve Şaban adlarında 7 adet hamam bulunmaktadır. Bu hamamlar soğukluk (camekân), ılıklık ve sıcaklık olmak üzere geleneksel Osmanlı hamamları planında inşa edilmiştir. Bunlardan Sultan ve Vezir hamamları, plan bakımından tam bir benzerlik gösterirler. Cincıklı ve Veli Bey hamamları, ılıklık kısımlarının üç bölümlü oluşuyla, Serçe Hamamı beş eyvanlı sıcaklık bölümüyle, Şaban ve Eski Arasa hamamları ılıklık kısımlarının yanlara alınmış olmasıyla farklılık göstermelerine rağmen genel şema itibariyle ortak özelliklere sahiptir.
B. ÇEŞMELER
Şanlıurfa'da Emencekzâde, Firuz Bey, Hekim Dede, Şeyh Safvet, Yıldız Meydanı, Haydar Ağa, Hüseyin Ferideddin, Hafız Süleyman Bozan Efendi, Şehbenderiye, Sütçü Abdurrahman Efendi, Yıkık Sokak ve Hüseyniye Çarşısı adlarında 12 adet sokak çeşmesi bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının tarihi ve mimari özellikleri aşağıda verilmiştir.
1. Emencekzâde Çeşmesi
Kadıoğlu Camii avlu portalinin doğusuna bitişik bulunan bu çeşmenin kitabesinden h. 1138 (m. 1723) tarihinde Emencekzâde lakaplı bir hayırsever tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Bu çeşme aynı zamanda Karakoyun Deresi üzerindeki su kemeri vasıtasıyla şehre gelen Kehriz Suyu'nun çevredeki cami, hamam ve evlere dağıtımının yapıldığı "Taksimiye" görevini de görmekteydi.
2. Firuz Bey Çeşmesi
Yıldız Meydanı'ndaki h. 587 (m. 1191) tarihli Eyyûbi Medresesi'nin yerine h. 1196 (m. 1781) tarihinde yapılan Nakibzâde Hacı İbrahim Efendi Medresesi'nin güney cephesindedir. Kitabesine göre medrese ile aynı tarihte Firuz Bey tarafından yaptırılmıştır. Kitabede, buradan Kehriz Suyu'nun aktığı da belirtilmiştir. Çeşme nişinin kemeri ve köşe sütunçeleri taş süslemelidir.
3. Hekim Dede Çeşmesi
Hekim Dede Camii'nin kuzeybatı köşesine bitişik olarak inşa edilmiştir. Kare planlı ve beşik tonozlu bu çeşme, iki cepheli olması bakımından Şanlıurfa'da tek örnektir. Güney cephesindeki ta'lik hattıyla yazılmış kitabesi oldukça silik olup, sadece h. 1120 (m. 1708) tarihi okunabilmektedir. Çeşmenin her iki cephesi yivli ve mukarnas başlıklı köşe sütunçeleri ile dekorlanmıştır.
4. Şeyh Safvet Çeşmesi
Ellisekiz Meydanı'ndaki Şeyh Safvet Tekkesi'nin batı cephesinde yer alan bu çeşmenin kitabesinde h. 1309 (m. 1891) tarihinde Şeyh Safvet tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Duvardan dışarıya taşkın durumdaki çeşme bu şekliyle 1909 tarihli Şehbenderiye Camii Çeşmesi'ni etkilemiştir.
C- KARAKOYUN DERESİ, KÖPRÜLER ve SU KEMERLERİ
Tarihte Daysan Irmağı adıyla anılan Karakoyun Deresi miladi 201 senesinin Kasım ayında, 413 senesinin Mayıs'ında ve 525 senesinin Nisan ayında taşarak Şanlıurfa'yı büyük ölçüde tahrip etmiş ve Halepli Bahçesi yoluyla şehire gelen sellerden en çok Balıklıgöl mevkiindeki krallık sarayı zarar görmüştür. 525 senesindeki sel afetinden sonra Bizans İmparatoru Jüstinyen (Justinianus), Daysan Irmağı'nın Halepli Bahçesi'ne doğru meyilli kenarı üzerinde kendi adıyla anılan ve halen ayakta olan su bendini yaptırmış, ayrıca ırmak yatağına bugünkü yönünü vererek Şanlıurfa'yı gelecek sel afetlerinden kurtarmıştır. Karakoyun Deresi üzerinde Bey Kapısı'ndan başlamak üzere yukarıya doğru sırasıyla Demirkapı Köprüsü, Beykapısı (Kısas) Köprüsü, Hacı Kâmil Köprüsü, Eski Köprü (Samsat Köprüsü), Jüstinyen Su Kemeri, Ali Saip Bey Köprüsü ve Hızmalı Köprü bulunmaktadır.
Bunlardan Demirkapı ve Beykapısı köprüleri "Karakoyun Deresi Islah Projesi" çerçevesinde yıktırılmıştır.
1. Karakoyun Su Kemeri (Jüstinyen Su Kemeri)
Millet Köprüsü ile Samsat Köprüsü arasındadır. Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından 525 senesinde yaptırıldığı tahmin edilmektedir.
2. Hızmalı Köprü
Karakoyun Deresi üzerindeki köprülerin en güzellerindendir. Halk arasında anlatılan bir efsaneye göre Karakoyunlu Türk Beyliği hükümdârlarından birinin kızı olan Sakine Sultan tarafından Hac yolculuğu sırasında yaptırılmıştır. Sakine Sultan'ın mezarı, dere üzerindeki su kemerinin kuzeyindedir.
Köprünün orta ayağının doğu cephesindeki kitabede 1843 tarihinde tamir ettirildiği yazılıdır. 2000 yılında kısmen yıkılan köprü, İl Özel İdaresi'nin mali katkılarıyla restore edilmiştir.
3. Millet Köprüsü
Millet Hastanesi'ne (bugünkü Devlet Hastanesi) Karakoyun Deresi üzerinden yol vermesi nedeniyle bu isimle anılan köprünün güney girişindeki kapının üçgen alınlığında yer alan kitabede "Ali Saip Köprüsü, sene 1341" (m. 1922) yazılıdır. Bu kitabe inşa tarihi ile ilgili olmayıp, köprü çok daha eski tarihlidir. Urfa Kurtuluş Savaşı'nda Fransızlarla yapılan son antlaşmanın bu köprü üzerinde gerçekleştirilmesinin anısını yaşatan bu kitabeye, o zamanın Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ali Saip Bey'in adı yazılmıştır.
Kuzey-güney yönünde uzayan köprü; kesme taşlardan inşa edilmiş olup, 6 adet yüksek ayak üzerine oturan 7 gözlüdür. Derenin her iki yamacına gelen gözler, günümüzde toprakla dolmuş durumdadır. Her iki yandaki korkuluk taşlarının alt kısmına Hızmalı Köprü'de olduğu gibi su kanalları açılmış ve böylece köprüye aynı zamanda "Su kemeri" fonksiyonu verilmiştir.
Millet Köprüsü'nün yıkılmış olan taş korkulukları, 2001 yılında İl Özel İdaresi'nin mali katkılarıyla yeniden yapılmıştır.
Kaynak: Yrd. Doç .Cihat Kürkçüoğlu, Harran Üniversitesi, "Şanlıurfa Mimari eserlerine Genel Bakış,
Uygarlığın doğduğu şehir Şanlıurfa, Şurkav Yayınları, Tisamat Basımevi, Ankara, 2002