AYDIN HATİPOĞLU
Aydın Hatipoğlu, 1940 yılında Urfa’da doğdu.
Haydarpaşa Lisesi’ni bitirdikten sonra, 2 yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam etti, ardından Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde okudu.
Babasının ölümü üzerine, onun nakliyecilik işlerini yürüttü. Daha sonra bu işi bırakarak çeşitli reklam şirketlerinde yazar ve yaratıcı yönetmen olarak çalıştı ve SSK’dan emekli oldu.
Evlidir ve bir kızı vardır.
İlk şiir ve yazıları Şükran Kurdakul’un yönettiği Yelken dergisi’nde yayımlandı.
Ataç Dergisi’nde Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. Arkadaşlarıyla birlikte, 1960 kuşağı ozanlarının imzaladığı bir bildiriyle çıkan, Yeni Gerçek Dergisi’ni yayımladı.Gelecek Dergisi’nin Kurucuları arasında yer aldı.
Türk Edebiyatçılar Birliği’nde Genel Sekreter, Türkiye Sanatçılar Birliği’nde Genel Sekreter,
Türk PEN’inde 2. Başkan, Türkiye Yazarlar Sendikası’nda 2. Başkan, Nazım Hikmet Vakfı ve Emin Türk Eliçin Vakfı’nın yönetim kurullarında görev yaptı.
Aydın Hatipoğlu’nun şiirleri, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Rusya, Azerbaycan, İran, Irak, ABD, İspanya, Almanya ve İngiltere’de antoloji, gazete ve dergilerde yayımlandı
Şiir Kitapları:
Çömçe Gelin 1966,
Gebe 1968, Hoyrat 1971,
Beynim Yüreğim1978,
Ben Size Konuk Gelende 1979,
Son Değil 1980, Aşk/Olsun 2001,
Yalnız Karanfil Sokağı 2003,
Oyun:
Hazreti İbrahim 1975
Roman:
Saç 1995,
Çocuk Edebiyatı:
Köroğlu 1980, Kuşçu 1983, Kendini Beğenmiş Kuğu 1989, Pembe Pamuk Şekeri 2002
Şiir Ödülleri:
Hasan Tahsin İlk Kurşun Ödülü,
İzmir Büyükşehir Belediyesi 9 Eylül Çocuk Öyküleri Yarışması 1990,
Türkiye Yayıncılar Birliği Doğa ve Çevreyi Koruma Öykü Yarışması 1990,
Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü 2004
URFA'YA AĞIT
Su yürürken toprağa ekin coşup büyürken
Nasıl kıydın kendine küller başına Urfa
Nerde tetirben nerde tandırlık soğuk şimdi
Eyvanda kibrit yok ki tütsün ocağın Urfa
Kaç yüzyıllık loğların yetim kalmış köşede
Damlardaki tahtların saltanatı yıkılmış
Ne hayatta bir nakış ne kapı taka kalmış
Kurumuş çeşmede su yazıklar olmuş sana
Harrahmanın balığı küskün akar derede
Kalksa İbrahim sorsa benim Urfam nerede
Vur bir kazma da sen yık atandan kalanı
Kimliksiz soysuz gibi dik apartımanını
Gap bereket kesene paran çokmuş kime ne
Mezardaki nenene ne diyeceksin urfa
İlendiğin zamanlar evin yıkıla derdin,
Yıkılmış evin işte karalar bağla urfa
ÇÖMÇE GELİN I
Sokaklar boyunca çeşmeler kurdum
Gürül gürül gücüm aktı damarlarıma
Kuru çatlak toprakta açlık ve umut
Yeşil bir özlem gibi yöneliyor tanrıya
Oysa tükenmiş çeşmelerde su
Yanık bir ekmek gibi yağız yüzlerin
Ezik isyanı kımıldar damarlarında
Seslenirken çocuklar tarlalarda
Çömçe gelin nar ister
Tarlaya yağmur ister
Bir esmer bulut uğruna eller
Bir tutam ıslak toprak kokusuna havada
Bulut ve toprakta yoğunlaşır yaşamak
Gâvur bir çalım sarı kuru otlarda
Çaresiz açılır tanrıya eller
Seslenirken çocuklar tarlalarda
Ver allahım ver
Yağmur ile sel
Belki düşer belki düşmez yağmur toprağa
Geçir parmaklarını geçir toprağa
Sökülsün tırnaklar diren ha diren
Fışkırır su gibi kanı toprağın
Seslenirken çocuklar tarlalarda
Çömçe gelin nar ister
Tarlaya yağmur ister
Ver allahım ver
Yağmur ile sel
Aydın HATİPOĞLU
Aydın HATİPOĞLU