ABDULLAH UYANIK
1947 Yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babasının adı Mehmet, annesinin adı Hatice’dir. İlk ve orta öğrenimini Şanlıurfa’da yaptı. Bir müddet sanat okuluna gitti, fakat bazı nedenlerle terk etti. Urfa müzik gecelerinde çok bulundu. Müzik meclislerinde Sanat müziği ağırlıklı olmak üzere Urfa makam geleneğini öğrendi. Urfalı meşhur müzisyenlerden Mehmet Ataç ve Cemil Cankat’tan etkilendi. 1957 yılında il olarak sahneye çıktı. 1969 yılında Mehmet Ataç’ın bestesi olan “Akşam oldu güneş battı” eseriyle ilk plağını yaptı. 1975 yılında ise söz ve müziği kendisine ait olan “Bin defa tövbe” eserini plağa okudu. Birçok Urfalı sanatçıya mahalli kaset yaparak Urfa müzik kültürüne katkıları oldu.
ABDURRAHMAN İNALI (Kepekçi Avdé)
Şanlıurfa'da dünyaya geldi.1970-80 yılları arasında ünlendi. Mahalli kasetleri elden ele dolaşan sanatçılarımızdan biri idi. Yurdun birçok yerlerinde konserler verdi. Mersin gazinolarında ses sanatçısı olarak program yaptığı günlerde genç yaşında vefat etti. Yaptığı kasetler yurt çapında sevildi ve Urfa'nın tanınmasında önemli katkıları oldu. Sesi yumuşak, yanık, etkileyici idi. Okurken insanı bazen hüzünlendirir bazen de esprili türkülerle güldürürdü. Mahalli motifleri kullanarak besteler de yapmıştır. En önemli eserlerinden biri “Vara vara vardım Sivereğin hanına” dır.
1934 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Uzun yıllar şoförlük yaptı. Et Balık Kurumu’ndan emekli oldu. Devrin birçok ustalarından ve babası merhum Cemil Cankat'tan çok etkilendi. Sesi ve besteleriyle ünlüdür. Eserleri Halk müziği ve fantezi tarzındadır. Hocaları Haydar Telhüner ve Hasan Dramalı’dır. Şarkı, türkü, hoyrat ve gazelleri kendine has bir tavırla okur. Ud ve bağlama çalmasını bilir. Uzun yılar en sevilen ve dinlenen seslerden biri olmuştur. Okuduğu plaklar yıllarca sevilerek dinlenmiş ve bu eserler günümüzde de sevilerek icra edilmektedir. 25 plak yaptı ve birçok konser verdi, Televizyon ve radyo programlarına katıldı. TRT Repertuarında türküleri vardır.
AHMET KANNECİ
1957'de Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde doğdu. Müzik alanındaki teori eğitimine Türkiye'nin önde gelen bestecilerinden Turgay ERDENER ile başladı. İstemihan TAVİLOĞLU ve Ali SEVGİ'den armoni ve kontrpuan dersleri aldı. 1977 yılında Julian BYZANTINE ile tanıştıktan sonra çalışmalarını tamamen klasik gitara yoğunlaştırdı. ODTÜ Mimarlık Fakültesi'ni bitirdikten sonra İspanya Hükümeti'nin verdiği bursa hak kazanarak gittiği Alicante Oscar Espla Yüksek Konservatuarında Jose TOMAS'ın sınıfından ve ayrıca Fransa'nın Perpignan kenti Devlet Konservatuarı'ndan "Birincilik Ödülü" ile mezun oldu. Konserini dinleyerek tutkunu olduğu ve 25 yıldır dersler aldığı Alirio DIAZ gibi ünlü bir virtüöz ile birlikte çalma şansına sahip oldu ve olumlu kritiklerini aldı.
Avrupa'daki çalışmalarını tamamlayıp ülkesine döndükten sonra dört ayrı konservatuar ve üniversitede gitar bölümlerini kurdu. 1993 yılında "Fulbright Araştırma Bursu" kazanarak araştırmalarını sürdürmek amacıyla A.B.D.'ne gitti. Kanneci'ye Fulbright Komisyonu tarafından "Sanatta Ömür Boyu Başarı" ve ODTÜ Senatosu tarafından da "Takdir" ödülleri verilmiştir. Aralarında Museo de Andres Segovia (İspanya), Carnegie Hall, Merkin Hall (ABD), Purcell Room (İngiltere) ve Teatro Colon (Arjantin) gibi salonları da bulunan üç kıtada bir çok konser verdi. Birlikte konser verdiği sanatçılar arasında Ayhan ERMAN (Keman), Jorge CARDOSO (Gitar), Viktor PİKAİZEN (Keman), Selva ERDENER (Soprano), Şefika KUTLUER (Flüt), Ekrem ÖZTAN (Klarinet) gibi önemli isimler vardır. Halen Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı ve Sevda-Cenap AND Müzik Vakfında gitar öğretmenliği yapan Ahmet KANNECİ, çalışmalarını kendisine ithafen yazılan bestelere ve Türk gitarist Savaş ÇEKİRGE ile birlikte başlattıkları araştırmalara yoğunlaştırmıştır. T.ERDENER, F.SAY, J.CARDOSO, F.ORTIZ, E. BAYRAKTAR, H.E.KORKMAZ, İ.TAVİLOĞLU, N.BOSNA, M.A.CHERUBITO, C.PADRO, T.WALKER, M.TOROS, T.SHAHIDI, M.HOSHINO, H.TERASHIMA gibi önemli besteciler KANNECİ'ye ithaf eserler bestelemişlerdir. Urfa adını tüm dünyaya duyuran modern müzisyenlerdendir)
1926 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Asıl mesleği kazancılıktır. Müziğe küçük yaşlarda başladı. Son yılların en ünlü gazelhanlarından biridir. Müziği sevmesinde Necip Şığe, Nacar Celal adlı ustalar etkili olmuştur. Tenekeci Mahmut Usta’dan da makamları öğrenmiştir. Belediyeden emeklidir. Fuzulî, Nâbî, Nezihe, Kuddusî gibi Divan şairlerimizin gazellerini kendine has bir tavırla okumasıyla ünlüdür. Sesinin güzelliği dinleyenleri etkiler. Gazeller yanında türkü, şarkı ve hoyrat da okur. Bir güfteyi farklı makamlarda gazel olarak icra edebilme yeteneğine sahiptir. Ud, tambur ve cümbüş çalmasını fevkalâde iyi bilir.
1947 yılında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Suruç’ta yaptıktan sonra İlköğretmen okulunu Gaziantep’de tamamladı. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu. Uzun yıllar profesyonel olarak ses sanatçılığı yaptı. Halen sanat çalışmalarına devam etmektedir. Suruç’ta öğretmenlik yaparken Suruç Musiki Cemiyeti’ni kurdu ve müzik çalışmalarını arkadaşlarıyla sürdürdü. Bu arada o dönemde 30 sanatçının okuduğu “Züleyha” isimli parçasını besteledi. Daha sonra İstanbul’a yerleşti. 1980 yılında TRT’nin açtığı sınavı kazandı ve yöre sanatçısı olarak çalıştı. TRT repertuarında türküleri vardır. Plak ve birçok bantları yurt çapında çok beğeni kazanmıştır.
1948 yılında Şanlıurfa'da doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Şanlıurfa’da tamamladı. Konservatuarı İstanbul’da bitirdi. Birçok yerlerde Müzik öğretmenliği yaptı ve halen bu görevini sürdürmektedir. Küçük yaşlarından itibaren bağlama çalmasını öğrendi ve beste çalışmalarına başladı. Beste çalışmalarına aralıksız olarak devam etmektedir. Bu güne kadar 50’ye yakın eser yaptı. Yaptığı eserleri Seyfettin Sucu, Mahmut Tuncer gibi bir çok sanatçı okudu. “Gülcanım”, “Gözlerimde kanlı yaş” sevilen eserlerindendir.
İBRAHİM TATLISES
1 Ocak 1952 yılında Urfa'da dünyaya geldi. Yedi çocuklu kalabalık ve fakir bir ailenin çocuğuydu. Çocuk yaşlarda çalışmaya başladı, yaşamın ağır yükünü omuzladı. İnşaatlarda soğuk demir ustalığı yaptı. Adanalı bir sinemacının, inşaatta türkü söyleyen bu muazzam sesi duymasıyla birlikte şöhret yolu açılmış oldu. Önce Adana'da ardından Ankara'da çeşitli gazinolarda sahne aldı. Sesinin güzelliğini dinleyenler vasıtasıyla şöhreti dilden dile yayıldı. Yetmişli yılların ortalarına doğru İstanbul'a geçerek orada sahne almaya başladı. 1977 yılında çıkardığı "Ayağında Kundura" adlı kırk beşlik plakla tüm Türkiye'ye sesini duyurdu. Ardından "Sabuha", "Dom Dom Kurşunu", "Bir Mumdur" gibi türküleriyle Türkiye'nin gelecekteki müzik hayatında sarsılmaz bir yere sahip oldu. Seksenli yıllarda tüm Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri onunla tanıştı. Yunanistan'dan Suudi Arabistan'a, Almanya'dan Afganistan'a çok geniş bir coğrafyada, milyonlarca hayran edindi. Kasetleri ve posterleri bazı ülkelerde milyonlarca satarken yurtiçinde ve yurtdışında sayısız ödülün sahibi oldu. Seksenli yıllarda çıkardığı "Allah Allah", "Kara Zindan", "İnsanlar" ve "Fosforlu Cevriyem" gibi albümlerinin satışı milyonları aştı. İbrahim Tatlıses, 1991 yılında müzik sektörünün kurumsallaşmasında ilk adımı atan Raks Müzikle anlaştı. Ve ertesi yıl "Ah Keşkem" adlı albümüyle çıktı hayranlarının karşısına. "İki Gözüm İki Çeşme" ve "Yar Diline" gibi popüler parçaların yanı sıra kendisine ait eserleri yorumladı. 1993 yılında çıkardığı albüm ise "Mega Aşk" adını taşıdı. Albümde Selami Şahin'e ait "Seni Sevmediğim Yalan", "Akşamdan Akşama", "İçem Diyorum", "Bu Nasıl Güzel"; Yusuf Hayaloğlu'na ait "Dağlarda Kar Olsaydım"; Ali Gencebay'a ait "Çakmak Çakmağa Geldik"; Arif Sağ'a ait "Kötü Kader"; Hasan Kaplan'a ait "Yürüyorum Dikenlerin Üstünde"; Mehmet Arslan'a ait "Ben Ne İnsanlar Gördüm" ve kendisine ait "Mega Aşk", "Sen Sen", "Derya" adlı 13 parça yorumladı. 1994 tarihini taşıyan "Haydi Söyle" albümü hazırlandı. "Haydi Söyle", "Nankör Kedi", "Saza Niye Gelmedin", "Tombul Tombul" gibi parçalar büyük beğeni kazanırken, Tatlıses köklerini de unutmayarak "Maraş Maraş" adlı derlemesini seslendirdiği Kazancı Bedih'i de müzikseverlere tanıtmış oldu. İbrahim Tatlıses, adıyla birlikte anılan ve eski kırk beşlik plaklarda kalan ünlü parçalarını, 1995 yılında "Klasikler" adını taşıyan albümde bir araya getirdi. Günümüz teknolojisinden yararlanılarak alt yapısı hazırlanan albümde, eski parçalarını yeniden seslendirerek hem yeni kuşağın eski Tatlıses'i tanımalarını, hem de hayranlarının piyasada kaydı olmayan bu şarkıları arşivlerine katmalarını sağladı. "Ben de İsterem" adını taşıyan 1996 tarihli albümüyle yeni bir satış rekoruna imza attı. "Fırat" türküsüyle uzun süre listelerde kaldı. "Allahım Neydi Günahım", "Yakamoz", "Yol Ver Dağlar" gibi popüler parçaları kendisine has üslubuyla yorumlayarak 1996 ve 1997 yılında sayısız ödülün sahibi oldu. Hızını kesmeyerek ertesi yıl "At Gitsin" albümünü piyasaya sürdü. Kayahan'ın "Odalarda Işıksızım", Sezen Aksu'nun "Erkekler" ve Yıldız Tilbe'nin "Anam" adlı parçalarını yorumladı. İbrahim Tatlıses, 1980'li ve 1990'lı yıllar boyunca çevirdiği sinema filmleriyle de çok yönlü bir sanatçı olduğunu kanıtladı. Sinemanın baştan sona her alanında yeteneklerini sergiledi. Talk show programları hazırladı, çeşitli sanatçıların video klip yönetmenliğini yaptı. Tatlıses, bugün, yalnız sanatçı kişiliğiyle değil, yanında çalıştırdığı 2 bin kişiyle ve hâlâ insanlara iş alanları açan başarılı işadamı kimliğiyle de Türkiye'nin sayılı isimleri arasında yer alıyor. Yönetmen, oyuncu, senarist, söz yazarı, besteci ve yorumcu İbrahim Tatlıses'in sahip olduğu şirketler grubu; gıda, film, prodüksiyon, turizm, havacılık ve yayıncılık dallarında faaliyetlerini sürdürüyor. Sanatçı, Şanlıurfa'da bulunan eşinden 1 erkek ve 2 kız, sinema sanatçısı Perihan Savaş'tan bir kız ve Derya Tuna'dan ise 1 erkek çocuğuna, oğlundan olan bir de toruna sahiptir.
1950 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Sesinin güzel olması dolayısıyla genç yaşta dikkatleri çekti. Esas mesleği kaportacılıktır. Bir müddet Kültür Bakanlığı Şanlıurfa Türk Halk Müziği Korosu’nda misafir ses sanatçısı olarak çalıştı. Aziz Çekirge, Mehmet Nacak, Kemancı Şefik, Kazancı Bedih gibi ustalarla zaman zaman musiki çalışmaları ve kasetler yapmıştır. Yirminin üzerinde yasal kaset ve plak yapmıştır. Ayrıca birçok mahalli kaset doldurmuştur. Birçok derleme ve beste çalışmaları yapmıştır. Bir müddet profesyonel sahne çalışmaları yapmıştır.
1941 yılında Şanlıurfa’da doğdu, 1977 yılında vefat etti. Babasının adı Abdullah, annesinin adı Emine’dir. Genç yaşta vefat etmiştir. Müziğe küçük yaşlarında başlamış ve Sıra ve Asbap gecelerinin aranan kişisi olmuştur. Türkü ve uzun havaları kendi yorumuyla okumuş ve çok sevilmiştir. Beş plak ve birçok mahalli kaset yapmıştır. ” Çok bekledim”, “Mecnunum ben mekânım oldu dağlar”, “Ayrılık uzun bitmez”, “Aşk kalbimde yer almış”, “Ahu gözlüm”, “Şeker ezdim dilde ben” okuduğu plaklardan birkaçıdır. Kasetlerinde Halk müziğinin güzel örnekleri yanında Arapça parçalar da okumuştur.
1942 Yılında Şanlıurfa’da doğdu. Şıh Müslüm Tekke’nın oğludur. İlkokulu dışarıdan bitirmiştir. Musikiye 10-12 yaşlarında başlamıştır. Adana ve Ankara’da birçok gazinolarda çalışmıştır. 1962 yılında İstanbul’a yerleşmiştir. İlk Plağı “Karsın Ceylanı” dır. Daha sonra 200 civarında plak ve 30’a yakın kaset yapmıştır. Plaklarının çok beğenilmesiyle “Eşitmez” olan soyadını “Coşkunses” olarak değiştirmiş ve profesyonel müzik hayatına devam etmiştir. Yurtiçi ve yurtdışında birçok konserler vermiştir. Beste ve derleme çalışmaları vardır. En çok bilinen derlemesi “Cunbullu” türküsüdür.
1962 Yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlk orta ve lise tahsilini Şanlıurfa’da tamamladı. Şanlıurfaspor’da futbol oynadı. Evli ve üç çocuk babasıdır. 1979 yılında lisede okurken müzik çalışmalarına başladı. Yaptığı mahalli kaset plak yapımcılarının dikkatini çekti ve yapımcının daveti üzerine “Uyandım Sabah İle” adlı ilk plağını 1980 yılında yaptı. Daha sonra Ankara’da ve İstanbul’da gazinolarda ses sanatçısı olarak çalıştı, birçok kaset ve film yaptı. “Uyandım sabah ile”, “Bakkal amca”, “Altın dişli hayriye” gibi 60 ‘a yakın derleme ve eseri vardır.
1945 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlk, orta, lise öğrenimini Urfa’da tamamladı. Urfa’daki okul çağlarında bir çok konsere iştirak etti, bağlama çaldı. Tenekeci Mahmut, Aziz Çekirge ve birçok Urfalı ustalardan oldukça istifade etti. Yüksek öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1966 yılında İstanbul Radyosu’na girdi. 1969 yılından itibaren TRT’de çeşitli görevlerde bulundu. 1986 yılından beri Kültür Bakanlığı Ankara Devlet Türk Halk Müziği Koro Şefi olarak görevini sürdürmektedir. “Folklorumuz ve Türkülerimiz” isimli yayınlanmış bir kitabının yanında, Ortaokullar için Müzik ders kitabı da vardır. Şanlıurfa ve yurdun çeşitli yörelerinden derlediği yaklaşık 300 türküyü TRT repertuarına kazandırdı. Plak ve kasetleri vardır
1948 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babası meşhur ses sanatçısı Demir İzzet lakaplı İzzet Delioğlu’dur. Annesinin adı Emine’dir. İlk ve orta öğrenimini Şanlıurfa’da yapmıştır. 1975 yılında Şanlıurfa Belediyesi’nde Zabıta memuru olarak göreve başlamış, 1986 yılında İstanbul’a tayinini aldırmış ve oradan emekli olmuştur. Babası ses sanatkârı, annesi ise mevlüthan olduğu için küçük yaşlardan itibaren kendisini müziğin içinde bulmuş, bilahare birçok müzik üstatlarından istifade etmiştir. Sahne çalışması yapmış, birçok bant doldurmuştur. Bağlama çalıp deyişler söyler. Urfa repertuarıyla birlikte birçok yöre türkülerini bilir.
1954 yılında Şanlıurfa’nın Kısas köyünde dünyaya geldi. İlk okulu Kısas’ta okudu, daha sonra maddi imkânsızlık nedeniyle okuyamadı. Kısaslı Aşık Halit Aşan’dan bağlamayı öğrendi ve beste yapmaya başladı. Hacı Bektaş’ta kendisine (Sefaî) mahlası verildi. Yurtiçi ve yurtdışında konserler verdi. Birçok televizyon ve radyo programlarına katıldı. Birçok kaset yaptı. Kısas Semahı’nın yurt çapında tanıtılmasında çok emeği geçti. Şiirleri çeşitli kitap, dergi ve gazetelerde yayınlanmıştır. 100 kadar sözü, müziği kendisine ait deyiş ve türküsü vardır. Deyişleri TRT repertuarına alınmıştır.
1939 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babasının adı Mustafa, annesinin adı Zeliha’dır. Esas mesleği şoförlüktür. Bir kamu kuruluşundan emekli olmuştur. Sesinin güzel olmasından dolayı küçük yaşından beri kendisine meclislerde hoyrat okutulmuştur. Tenekeci Mahmut ve Halil Hafız’dan istifade etmiştir. Gazel, hoyrat ve ilahi okur, Dörtlü değnek oyununu çok güzel oynar. Sesinin güzelliği plak yapımcılarının dikkatini çekmiş ve ilki 1966’da olmak üzere beş plak yapmıştır.
1953 yılında Şanlıurfa'ya bağlı Halfeti İlçesi’nin Fıstıközü Köyü’nde dünyaya geldi. Beş yaşında ailesiyle birlikte Adana’ya gitti. Müziğe çok meraklıydı ve çeşitli yerlerde okuyordu. Bir arkadaşı o gün solisti gelmediği için kendisini bir gazinoda sahneye çıkarmıştı. Çok beğenildiği için devam ettirildi. Bir müddet sonra İstanbul’a gitti ve "Sevda yüklü kervanlar" isimli ilk plağını yaptı. Plak çok tutulunca İstanbul’a gelip yerleşti. O günden bu güne kadar birçok plak ve kaset yaptı. Birçok filmlerde oynadı. Halk müziği ve arabesk tarzındaki eserleri kendine has bir tavırla okur. Derleme ve besteleri vardır. Kendine has müzik tarzı ve tavırlarıyla büyük-küçük, kadın-erkek, genç-yaşlı herkesin gönlünde taht kurmuştur, Halk arasında "Müslüm Baba" olarak anılır.
NEJAT SÖYLEMEZ
Şanlıurfa’nın Suruç Kazası’nda doğdu, İlk ve orta tahsilini Suruç’ta, lise tahsilini ise İstanbul’da tamamladı. 1968 yılından beri müzik piyasasının içindedir. Okuyucu ve bestekârdır. Bugüne kadar 500’e yakın beste yapmıştır. “Sevdiğim kız gelin olmuş”, “Evlerinin önü kuyu” Nerelisen” gibi eserleri çok beğenilmiş ve birçok sanatçı tarafından plaklara, kasetlere okunmuştur. Cünbüşle çalıp söylediği birçok kaseti de vardır.
1938 yılında Şanlıurfa'nın Birecik Kazası’nda dünyaya geldi. İlk ve orta okul tahsilini burada tamamladı. Türk halk müziğinde bir devre imzasını atmıştır. Okuduğu türküler; aşk, tabiat, gariplik ve sevda üzerinedir. Çok sayıda plak ve kaset yapmıştır. Yurt içi ve yurt dışında birçok konser vermiştir. Birçok radyo ve televizyon programlarına katılmıştır. Televizyonda programlar yapmıştır. Birçok filmde başrol oynamıştır. Plaklarında ve bantlarında daha ziyade kendi yöresinin türkülerini okumuştur. Kendine ait önemli maya ve türküleri vardır. Duygulu, sevecen ve etkileyici bir sese sahiptir
YAVUZ TAPUCU
1944 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babasının adı Sabri annnesinin adı Ayşe’dir. İlk orta tahsilini Şanlıurfa’da tamamladı. Evli ve dört çocuk babasıdır. Oğullarından biri bestekar ve ses sanatçısı Kadir Tapucu’dur. Okul yıllarında birçok müzik etkinliklerine ve Urfa müzik meclislerine katıldı. Zamanın ustalarından istifade etti. TRT’de 30 sene Halk müziği sanatçısı olarak çalıştı ve İstanbul Radyosu’ndan 1999 yılında emekli oldu. Birçok türkü derleyerek TRT repertuarına kazandırdı. Hayatları değirmi, Tabakta bal olaydım, Şu Urfa’nın kapısı, İşte geldi arpa buğday harmanı, ben bu dağın ağacıyam derlediği türkülerden birkaçıdır.
YILMAZ KAYRAL (Urfalı Babé )
1922 yılında Şanlıurfa'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Urfa'da yaptı. Birçok ustalardan feyiz aldı ve meclislerde bulundu. Sanatını icra için İstanbul'a gitti. Birçok plak ve kaset yaptı. Ayrıca sahnelerde çalıştı, filmlerde oynadı. Radyo ve televizyonda sayısız programlara katıldı. En önemli özellikleri; müthiş bir müzik kulağına sahip, nükteli ve hazır cevap olmasıdır. Mala mülke, paraya değer vermeyen birisiydi. Yirminci yüzyılın seyyahı, dervişi, filozofu, bestekârı ve şairidir. Eserleri devrin en büyük sanatçıları tarafından okunmuştur.; “Diget Bayburt” “Dübeş attım yek geldi” ” Yemenim turalıdır”. eserlerinden birkaçıdır.