ŞANLIURFA'DA HOYRAT VE MANİLERİN SÖYLENDİĞİ ZAMANLAR
Çeşitli yer ve zamanlarda söylenen hoyrat ve maniler vardır. Hoyratlar halkın günlük yaşantısına bile girmiştir. Halk hayatının her anında hoyrat vardır denilebilir.
Hoyrat ve maniler genelde arkadaş toplantılarında, düğün, esvap giyme,güveyi koyma gibi törenlerde,çeşitli ses sanatçıları tarafından müzik eşliğinde okunur.
Bağ, bahçe ve dağ yatılarında, arkadaş guruplarıyla yapılan eğlencelerde, kır gezilerinde hoyrat ve mani söylemek bir adet halini almıştır.
Yatsı namazından sonra tertiplenen mevlid, zikir gibi dini törenlerde memleketin güzel sesli hafızları ve makamşinasları okudukları dini menkıbe ve methiyeler arasında hoyrat da okurlar.
Şanlıurfa'da yaygın bir gelenek olan sıra gecelerinde okunan hoyratlar okuyucuları coşturur, dinleyenleri heyecanlandırır,geceye ahenk katar.
Ölüm olaylarında kadınlara mahsus taziye evlerinde hoyrat ve maniler acıklı ve hüzünlü bir nağme ile terennüm edilir. Ölü çok genç ise ''şivan'' adlı bir merasim yapılır, ağıtçı kadın saatlerce ölünün meziyetlerini sayar ve ağıt hoyratları söyler.
Kadınların beşikteki çocukların uyutmak için söyledikleri ninniler bazen hoyrat ve manilerden seçilmiştir.
Culha (dokumacı) debbağ (derici) işinde çalışırken, çıkrık çırçır işlerken hoyrat ve mani söylemek yaygın bir gelenektir.
Ayrıca mahpushanelerde hoyrat okuma geleneğine rastlanır.
Halay esnasında halay türkülerinin arasına hoyrat da sıkıştırılır