ŞANLIURFA
Şanlıurfa kuruluş tarihi kesin olarak tespit edilemeyen dünyanın en eski şehirlerden biridir. Rivayetlere göre Hz. Adem eşi Hz. Havva ile birlikte hayatının bir evresinde gelip bu bölgede yerleşmiş ve ilk buğdayı Harran ovasında ekerek çiftçilik tarihini buradan başlatmıştır. Ünlü tarihçi Ebul Farac"a göre Şanlıurfa, Nûh tufanından sonra kurulan ilk şehirlerden biridir.
Şanlıurfa merkez Örencik köyü içerisinde yer alan Göbekli Tepede yapılan kazılarda Neolotik dönemin akeramik devresine rastlayan Anadolu'nun en eski heykel atölyesine rastlanmıştır. Kazılarda günümüzden 11.600 yıl öncesine ait dinsel törenler için yapılan tapınaklar gün yüzüne çıkarılmıştır. Yaklaşık 12 bin yıllık tarihe sahip Şanlıurfa tarihten günümüze birçok milletin hakimiyetine girmiş ve günümüze kadar gelmiştir.
Geçmiştin günümüze il genelinde yapılan arkeolojik araştırmalar, günümüzden 11.500 yıl öncesinde bu bölgede yerleşik bir hayatın olduğunu bilimsel olarak kanıtlamaktadır. Balıklıgöl’ün yanı başında yapılan kazılarda ortaya çıkan ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen “11 500 Yıllık Dünyanın En Eski Heykeli; Şehir merkezine 17 km mesafedeki Göbeklitepe’de ortaya çıkan “11 500 Yıllık Dünyanın En Eski Tapınağı, ayrıca keşfedilmeyi bekleyen birçok yer aynı tarihe ait en önemli kanıtlarıdır.
Tespit edilen taşınmaz kültür varlıkları kapsamındaki eser sayısı ile Türkiye’nin en önemli şehirleri arasında gösterilen Şanlıurfa, il genelinde yapılan 35 arkeolojik kazı sayısı ile “Türkiye’de en çok arkeolojik kazı yapılan il” olma özelliğini hala korumaktadır. Bu bağlamda şehir merkezi ve iki ilçe merkezi kentsel sit alanı olarak ilan edilmiştir. Bu özelliklerinden dolayı Şanlıurfa, “Müze Şehir” olarak anılır.
Şanlıurfa merkezdeki Halil’ür-Rahman Gölü’nün yanı başında gecekondular altında kalan Edessa Kenti, arkeolojik araştırmaları beklemektedir. Edessa Kentinin tamamında erken Roma dönemine ait mağara mezarlar, bu mağaralarda kayaya oyulmuş Süryanice ve Gerekçe yazılar, rölyef ve mozaikler bulunmaktadır. Şanlıurfa il genelinde, keşfedilmeyi bekleyen, bir müzeye sığmayacak kadar mozaik vardır. Bu antik kent sınırları içerisindeki Halepli Bahçede 2007 yılında yapılan kazılarda “Savaşçı Amazon Kraliçelerinin Mozaiğe Resmedilmiş Dünyadaki İlk Örnekleri”ne rastlanılmıştır. Fırat’ın renkli taşlardan yapılan Edessa mozaiklerinin en önemli özelliği 3 milimetre kare ebadında taşlardan oluşmasıdır. Bu yüzdendir ki Şanlıurfa, “Mozaikler Şehri” olarak tanımlanabilir.
Şanlıurfa’da Tarihi Harran şehri önemli bir çekim merkezidir. Harran, şehri çevreleyen surlarıyla, 6 adet şehir kapısıyla, hala dimdik ayakta duran iç kalesiyle, Türkiye’de İslam mimarisinde yapılmış en eski cami olan Harran Ulu Camisi ve gözetleme kulesiyle, dünyada başka örneği olmayan konik Harran evleri ile “Dünya Kültürel Mirasına Girmesi Gereken Tarihi Bir Kenttir”.
Harran-Eyyubnebi Turizm yolu güzergâhı üzerindeki Şuayb Antik Şehri, ismini Şuayb peygamberden alır. Kaya mezarları, kesme taşlardan inşa edilmiş mimari yapıları ve halk arasında Şuayb Peygamber"in ibadetgâhı olarak bilinen mağara ilgi odağı haline gelmiştir. Hz. Musa’nın Şuayb Antik Şehri’nde, Hz. Şuayb ile görüştüğü, Hz. Şuayb’ın yanında uzun bir süre çobanlık ettiği, mucizevî asasını burada Şuayb Peygamberden aldığı, yanı başındaki Sogmatar Antik Şehri’nde Şuayb Peygamberin kızları ile karşılaştığı kuyu olduğu ve bu yüzden Bir-i Musa yani Musa Kuyusu diye adlandırıldığı rivayet edilir.
Harran-Eyyubnebi Turizm yolu güzergâhı üzerindeki Sogmatar Antik Şehri bir kült merkezidir. Yıldız, Ay, Güneş ve Gezegenlere tapınmanın yaşandığı önemli bir mekândır. Aynı güzergahtaki Hanel Barur Kervansarayı, Şuayb Antik Şehri ve Eyyub peygamberi bağrında saklayan Eyyub Nebi beldesi en önemli turistik yerlerdir.
Şanlıurfa, çok tanrılı inançların yanı sıra birçok peygamberi bağrından çıkarmış, birçok peygamberin uğrak yeri olmuş ve bu yüce insanlara ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Hz. İbrâhim"in doğduğu ve ateşe atıldığı, Hz. Lût, Hz. İshâk , Hz. Ya’kûb, Hz. Yûsuf, Hz. Eyyûb, Hz. Elyesâ", Hz. Şu’ayb, Hz. Mûsâ’nın bu bölgede yaşaması, Hz. İsâ (a.s.)"nın bu şehri kutsaması ve peygamberlerin makamları, bu târihî şehrin “Peygamberler Şehri” veya “Peygamberler Diyarı” adıyla anılmasını sağlamıştır.
Tarihsel birikimi ile birçok medeniyete beşiklik eden bu şehir din, dil, ırk, kültür ve medeniyetlerin buluştuğu, kaynaştığı, bir hoş görü şehri; dantel dantel işlenen Urfa taşı ile yapılmış han, hamam, konak ve evleriyle, geleneksel el sanatları, mutfak zenginliği ve damak lezzeti, dünyaya nam salmış musiki ustaları, yaşanan ve yaşatılan otantik ve mistik yapısıyla kültür ve folklor Şehri, Atatürk Barajı, Uluslararası Hava Limanı ve verimli toprağı ile Tarım ve Sanayi Şehridir…
Her biri birer halk konservatuarı olan “Sıra Geceleri” ile, Mukim Tahir, Kel Hamza, Bekçi Bakır, Cemil Cankat, Tenekeci Mahmut, Halil Hafız, Cülhe Hafız, Felek Mahmut Hafız, Kazancı Bedih gibi geleneksel müzik icra eden ustalar yanında Eyüp Uyanıkoğlu, Ahmet Cankat, Nuri Sesigüzel, Seyfettin Sucu, Kadir Sema, Abdullah Uyanık, Kazım Çiriş, Halil Altınses, Halil Kendirli, Mehmet Delioğlu, Hasan Temel, Ahmet Demir, İsmail Badıllı, Yavuz Tapucu, Güler Işık, Mehmet Özbek, Mahmut Tuncer, Zekeriya Ünlü, Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses gibi ünlü sanatçılarıyla “Müziğin Merkezi” bir şehirdir.
Peygamberler şehri bu peygamberlere ait makam ve türbeler ile İnanç ve Kültür Turizmi; Karaali Kaplıcaları ile Termal Turizmi, Karacadağ ve Tek Tek Dağları’ndaki bitki örtüsü ile Yayla Turizmi ve hayvanları ile Av Turizmi, Atatürk Barajı ve Halfeti İlçesi ile Su Sporları Turizmi, Ceylan, At, Kelaynak, Keklik ve Güvercinleri ile Ornitoloji Turizmi ile önemli bir şehirdir.