DÖVİZ KURLARI
Döviz Alış Satış
Dolar
Euro
TAZiYELER  + Ekle 
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
GENEL BiLGi KÖŞESi » Coğrafya » DAĞLAR-OVALAR-AKARSULAR-GÖLLER
06 Eylül 2009 Pazar Saat 11:16

        DAĞLAR

          KARACADAĞ: Şanlıurfa’nın en yüksek noktasıdır. Sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ’ın  yapısı bazalttır. Karacadağ’dan püsküren lavlar çok geniş bir alana yayılmıştır. Karacadağ çevresinin su kaynaklarını da  beslemektedir. Siverek ve Diyarbakır sınırı arasında yer alan 1938 m yükseltiye sahip, Karacadağ’da kış aylarında kayak yapmak mümkündür.

TEKTEK DAĞLARI:  Tektek Dağları, Harran’la Viranşehir ovaları arasında kuzeyden güneye doğru uzanan kıvrım dağlarıdır. (Aktepe 449 m) Genel olarak basık bir plato görümünde olup kalkerli bir yapıya sahiptir.

TAKIRTUKUR DAĞLARI: Karacadağ’ın güney batısında yer alır. Kalkerli bir yapıya sahiptir. Çevresine hakim bir konumdadır.

YILANLI DAĞ: Takırtukur dağlarının batısında yer almaktadır. Viranşehir’in güneydoğusunda  Karatepe  dağ sırası ile Kepezli dağları bulunmaktadır.

SUSUZ DAĞLARI: Tektek dağlarının kuzey batısında yer alan bu dağlar oldukça geniş bir kütledir. En yüksek noktası 801 m’dir. Bu dağlarda su kaynağı olmadığı için bu dağlar susuz dağlar  adını almıştır.

GERMUŞ DAĞLARI: İl merkezinin yakınında olup, 771m yükseltisi olan Germüş dağlarının güney eteklerinde çıkan akarsu kaynakları yakınında Germüş Köyü kurulmuştur.

NEMRUT DAĞLARI: Şanlıurfa’nın güneyinde yer alır. Tilki dağları da denir.  Çevresine göre oldukça yüksek bir tepenin zirvesinde, sarp, geniş, düz bir kayalıktır. Burasına Nemrut Tahtı da denir. Yapısı kalkerdir. Yükseltisi 800 metredir.

ŞEBEKE DAĞLARI: 750 m yüksekliğinde, Şanlıurfa-Suruç yolu üzerinde yer alır. Oldukça yüksek görünümlüdür.  Bu dağların arasında Şebeke deresi ve tarihi  Şebeke Köprüsü yer alır. Kalkerli bir yapıya  sahiptir. Bu dağların bulunduğu alan  11 Nisan 1920 tarihinde Şanlıurfa Kurtuluş mücadelesinin  geçtiği mevkidir.

ARAT DAĞLARI: 840 m. yükseltisi olan bu dağ, Birecik-Suruç yolu üzerindedir. Kıvrımlı bir yapıya sahip olup yumuşak kalkerden oluşmuştur.

DİĞER DAĞLAR: Beş Mağara Dağları, Cudi Dağı, Direkli Tepeleri, Kaşmer Dağı, Korçik Dağı, Sakızlı Dağı, Molla Ömer Dağı, Kalkan Dağı, Nohutçuk Dağı, Külaplı Tepesi.

 

OVALAR

Şanlıurfa Güneydoğu Torosların güneyinden başlayarak, eski kara kütlesi olan S.Arabistan platformunun kuzeyi arasında bulunmaktadır. Yani tarihte Mezopotamya diye bilinen alanın kuzeyini oluşturur. Genellikle düzlüklerin hakim olduğu bir topoğrafik özellik gösterir.

Şanlıurfa’da yurdumuzun önemli tarım sahalarını oluşturan ovalar mevcuttur. Bunlar batıdan doğuya doğru Suruç Ovası, Harran Ovası, Viranşehir Ovası, Ceylanpınar Ovasıdır. Ayrıca Halfeti, Hilvan ve Bozova Ovaları da önemlidir.

 

HARRAN OVASI:

Şanlıurfa’nın en önemli ovalarından biridir. Ortalama yüksekliği 375m’dir. Harran Ovası Şanlıurfa’nın  en alçak ovasıdır. Doğusunda Viranşehir Ovası, batısında Suruç Ovası yer alır. Toprakları yeni alivüyal toprak ile örtülü olup kırmızı renktedir. Demiroksit, toprağa bu rengi vermiştir. 150.000 hektar genişliğindedir.

SURUÇ OVASI:  Yeni alivüyal topraklarla  örtülü bulunan  Suruç Ovası’nın yüzölçümü 710 km2dir. Tıpkı Harran Ovası gibi  rengi kırmızıdır. Toprak tabakasının kalınlığı 50 – 100 cm. arasında değişir. Verimli ovalardan biridir.

VİRANŞHİR OVASI: 1200 km2 alanı ile Şanlıurfa’nın en büyük ovasını oluşturan

Viranşehir Ovası, dalgalı ve engebeli bir görünüm gösterir. Alivüyal topraklarla örtülü olup temeli kalkerli bir yapı gösterir. Karacadağ ile Tektek Dağları arasında geniş bir alanı kaplamaktadır.

HALFETİ OVASI: Fırat nehri kenarında olan Halfeti Ovası yer yer tepelerle çevrilidir. 

BOZOVA OVASI: Toprağı boz olduğu için bu isim verilmiştir. Kuzeybatısından

Fırat Nehri geçer. Dalgalı ve az engebeli bir yapıya sahiptir. 

HİLVAN OVASI: Düz bir araziye sahiptir. Yer yer engebelere de rastlanır. Toprağı

kırmızı renkte olup verimli bir ovadır. 

SİVEREK OVASI: Eski bir yanardağ olan Karacadağ’dan püskürmüş  lavlarla kaplı ve yer yer dalgalı bir yapıya sahiptir. Bazaltlı yapısından dolayı siyah renkli olan taşlık bölgeleri bulunmaktadır. Siverek Ovasında  bu taşların temizlendiği oranda tarım yapılabilmektedir.

 

AKARSULAR

Şanlıurfa, akarsular bakımından zengin değildir. Şanlıurfa’da ortalama yağış miktarı 462 mm; buna karşın buharlaşma 2048 mm olduğundan dolayı akarsu rejimleri düzensizdir. Bazı akarsular muvakkat rejimli akarsular şeklindedir. Kışın ve ilkbaharda akan, yazın şiddetli buharlaşma sonunda kuruyan bir özelliğe sahiptir.

Ayrıca kalkerli arazi özelliği olduğundan satıhlarda akarsu meydana gelmesi zordur. İl sınırları içinde akan akarsular şunlardır.

FIRAT NEHRİ: Siverek ilçesi, Dağbaşı Nahiyesi’ne bağlı Maktalan geçidi civarında Şanlıurfa ili topraklarına giren Fırat nehri, Adıyaman ve Gaziantep sınırını belirledikten sonra Suriye topraklarına  girer. Fırat Nehri sağ yönden gelen Göksu’yu alır. Fırat Nehri’nin ülkemiz  ve Şanlıurfa için büyük  önemi vardır. Çünkü bu nehir üzerine bir çok baraj inşa edilmiştir. Atatürk Barajı, Karakaya Barajı ve Birecik Barajı tamamlanmış Karkamış ise tamamlanmak üzeredir. Ayrıca Fırat Nehri’nin suyu, inşa edilen 2 adet Urfa tüneli ile  Harran Ovası ve çevresine yıllardan beri suya hasret topraklara suyu ulaştırmıştır. Fırat Nehri üzerinde Şanlıurfa-Gaziantep ulaşımı, 1956 yılında inşa edilen 750 m uzunluğunda 10 m genişliğinde bir köprü ile sağlanmıştır. Yer yer sallarla da ulaşım yapılmaktadır. Atatürk Barajı Gölünde ise ulaşım feribotla sağlanmaktadır. Yine Atatürk Barajı’nda inşa edilen köprü ile Şanlıurfa – Adıyaman arasında kara ulaşımı yapılmaktadır.     

CÜLAP SUYU: Şanlıurfa’nın Kabahaydar Bucağı’na  bağlı Edene Köyü ile Diphisar Köyünden çıkar.  Daha sonra bir iki kaynak daha aldıktan sonra Cülap Suyu adını alır. Uzunluğu  60 km’dir.

HABUR SUYU:  Karacadağ’ın güney eteklerinden doğar. Fırat nehrinin kollarındandır. 

DİĞER AKARSULAR: Pek fazla önemi olamamakla beraber Karakoyun, Aligör, Yukarı Koymat, Gölpınar, Çamurlu, Belik, Cavsak, Karaköprü ve Tülmen deresi, Direkli suyu, Süleyman Pınarı,  Anzeli Pınar, Bamya Suyu, Kerhiz Suyu, Germuş Suyu, Belih Suyu, Cülmen Suyu, Kırkpınar Suyu gibi sular bulunmaktadır. Bu akarsuların birçoğu kışın ve ilkbaharda akan yaz aylarında kuruyan muvakkat rejimli akarsulardır.

            

GÖLLER

ATATÜRK BARAJI GÖLÜ: Türkiye'de sulama ve hidroelektrik üretimi için şimdiye kadar inşa edilmiş en büyük baraj olan, Şanlıurfa'nın Bozova ilçesindeki Atatürk Barajıdır. Arkasında oluşan gölün toplam depolama kapasitesi 48.7x106 M3'tür. Drenaj Havzası 92.338 Km2'dir. Alanı yaklaşık  817 km'dir. Fırat Nehri’nden oluşan gölden sulama amaçlı faydalanılmaktadır. Ayrıca balıkçılık yapılmakta ve  GAP şenliği kapsamında her yıl bu gölde su sporları yarışmaları yapılmaktadır. Ulaşım feribotlarla yapılmaktadır. Atatürk Baraj Gölü oluşurken 1 ilçe 34 köy 85 mezra su altında kalmıştır.

HALİL-ÜR RAHMAN GÖLÜ: Uzunluğu 150 m ve eni 30 m olan bu göl, şehrin içinde ve Gölbaşı semtindedir. İçerisinde Şanlıurfa’nın simgesi olan balıklar yaşamaktadır. Bu balıklar sazan cinsinden olup, efsanelere  konu olmuşlardır.

AYNZELİHA GÖLÜ: Bu göl de Gölbaşı civarındadır 50 x 30m edabında olup derinliği 1–4 metre arasında değişmektedir. İçindeki balıklar, tıpkı Halil-ür Rahman  gölündeki balıklar gibi efsanelere konu olmuşlardır.

DEV DEŞTİ SUYU: Şanlıurfa’nın kuzeybatısında külaflı tepesinin arkasında 12m çaplı dairesel bir göldür.

 

Kaynak: Mehmet Akbıyık, Makale, Uygarlığın Doğduğu Şehir Şanlıurfa, ŞURKAV Yayınları, Tisamat Matbaası, 2002 

Şu An Sitede
Kişi Online
DÜNÜN MANŞETLERi
SEFERLER  + Ekle 
ETKiNLiK  + Ekle 
ARŞİVDE ARA
ÇOK OKUNANLAR
ÜYELİK
Genel İçerikler